Doktorları hastalığının giderek ilerlediği günlerde Atatürk’ün Savarona’dan Dolmabahçe’ye taşınmasına karar verirler. Büyük Önder ise çevresindekilere evine gitmek istediğini söyler. O’nun “evimiz” dediği yer “Ankara”dır. Bütün ısrarlarına rağmen, “Ne olacaksam orada olayım” dese de çevresindekiler O’nu uzun ve yorucu bir yolculuğa çıkarmaya cesaret edemezler. O da kendi evini, yeni baştan inşa ettiği şehrini, belki de kendi yeryüzü cennetini göremeden İstanbul’da yaşama veda edecektir…
Mustafa Kemal bu evin içinde nasıl yaşardı? Millî Mücadele’nin ilk yıllarında gelenleri tozlu yolları, çetin kışı ve yokluklarıyla mutsuz etmiş bu şehir Cumhuriyetin gözbebeği olup mamur bir Avrupa şehrine dönüştürülürken, dönüşümün başındaki adam eserinin içinde, günlerini nasıl geçirmiştir?
İşte Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Hakan Kaynar ile gerçekleştireceğimiz “Ata’nın Ankara Günleri” konulu Konferansta bu soruların cevabı aranmaktadır...
Bu seneki 27 Aralık programı, Ankara Kulübü Derneği için ayrı bir önem taşımaktadır. Zira, Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle 27 Aralık 1932’de kurulan Ankara Kulübü, bu yıl kuruluşunun 77’inci yıldönümünü kutlamaktadır. Bu çerçevede Konferans sonrasında Ankara Kulübü’nün kuruluşunun 77’inci yıldönümünü kutlayacağımız Kokteylimizi gerçekleştireceğiz.
Konferansımıza ve Kuruluş Yıldönümü kokteylimize katılımlarınızdan dolayı Siz Değerli Hemşehrilerimize ve Üyelerimize hoş geldiniz diyor, teşekkür ediyoruz…
Dr. Metin ÖZASLAN
Ankara Kulübü Derneği
Başkanı